26 Eylül 2009 Cumartesi

Evet-Evet-Evet


Alp Er Tunga öldü mü ? Issız Acun(?) kaldı mı? Ödlek öcün aldı mı?

Bugüne kadar yüzlerce soruya cevap verdik... Nasılları, niçinleri, muları, mileri ve bilimum soru öbeklerini arsızca kullandık...Cevaplarını da verdik...


Ama şu Alp Er Tunga destanındaki sorulara kayıtsız kaldık....

"Alper tanga giydi mi ... ahıhıhahahhahhhğğghhhhh" diye yarılırcasına gülmekten öteye gitmedi bu destana olan ilgimiz...

Peki ayıp etmedik mi?

*****Alp Er' i ne çok sevmişiz meğer... Öldü bile diyememişiz...

Bence bunun psiko-sosyolojik bir açıklaması var. Korkmayın.... Alp Er Tunga ölmedi....Kalbimizde yaşıyor... Hatta uygarlık savaşında bayrağı bile taşıyor....

(bu şarkıyı da hatırlamış olmanız dileğiyle noktalıyorum... Evet hepsi bu kadar...)

25 Eylül 2009 Cuma

Bu da nesi...

Öldü...Başında onun son nefesini bekleyenlere son bakışını atarak... Buruşmuş yüzüne bir damla dahi düşemedi... Ruhu önden gitmiş, vücudu ona yetişmeye çalıştı sanki...
Yalnızdı, yaklaşık 40 senedir...Öncesinde de neydi ki hayat onun için... Ölen badem gözlüdür elbet... Çok hatalar yaptı... Dillendirmek manasız...
Bir gözlü evinde...Bir çok göz gördü bir ara...İsimleri vardı,cismini gören yok...Artık bir hiç...Sözlerim biter... Perde kapanır... Bazıları acelecidir... Son replikte toplanır...

24 Eylül 2009 Perşembe

Problem

İnternetten,bilgisayardan ve bilimum teknolojik mevzulardan anlamayan biri olarak... Değişen DNS ayarlarıyla, haddimden fazla haşır neşir oldum.. Ama yok giremiyorum hala siteye... Böyle ktunnel sağolsun bi ulaştım şu "yeni kayıt" kısmına... Lakin aklıma gelen tüm fikirler, sanki şu beyaz sayfayı görünce yok oldu.
Hani çok önemsediğin bir an gelir ama elin ayağına dolanır, hiçbir şey yapamazsın ya. Heh, aynen o hesap...
Neyse sizlere gündemde öne çıkan başlıklardan bahsedebilirim mesela..
*Bugün ilk ve orta dereceli okullar için 2009-2010 eğitim öğretim yılının başlangıç günü... Sanki perşembe pek uygun değil gibi, bu tip başlangıçlar için...
*Gündem deyince Cem'den bahsetmemek olmaz.. O artık milli katilimiz.
*Bir de; ben bir hastayım sorma gitsin... Okula da gitmedim bugün. Ciddiyim yani. Hastayım.

Olmadı. olmadı... Kendime hiç yakıştıramadım, hayallerim, güzel fikirlerim, yazacak cümlelerim vardı. Neyse bunu saymam, bi daha bekliyorum...

17 Eylül 2009 Perşembe


Dünya dönüyordA biz duruyor muyuz sanki?

Otobüs gibi düşün, o gidince bizde gitmiş sayılmıyor muyuz? Hatta Almanlar yenildi diye bizde yenik sayılmadık mı?(kendimden iğrenme sebebim, klişelere olan sevgim)


Yani demek istediğim şu; Canımız sıkılınca, "of eve kapandım", "Hiç gezemiyorum" zart-ül zurt saçmalıyoruz. Halbu ki aslında kah Güneşe, kah Ay'a dönüyor, yörüngemiz el verdiğince tavaf etmiyor muyuz sevimli güneş sistemimizde....?

(Anlaşıldığı üzre bugün derslerden coğrafya)

13 Eylül 2009 Pazar

Dünya-

Gerçeklerden kaçtık demişti umarsızca ;
kimse bizi tutamaz artıkkk..
Haykırdı sandı. Aslında susmuştu tüm gürültüsüyle...
Kenetlenen ağzı kadar hür olmak istedi birden...
Gördüklerini söyleyememe özgürlüğü...

Farkına vardı ki göz değildi göz çukurlarındaki
Dünyanın ta kendisiydi,
Dünayaya bakan dünyalara sahipti.
Ege nasıl bakıyorsa Akdeniz'e,
Süveyş nasıl kucakladıysa Kızıldeniz'i
Öyleydi..

Sevdiği bir tek varlık vardı dünyanın
Ve hep ona bakıyordu...
Aynasını kırdı,
birçok dünya vardı artık..
Ne kadar çok "o" varsa...

13 Eylül 09'

Pazar

Hicri: 24 Ramazan 1430

Rumi:31 Ağustos 1425


İmsak: 4:51

Öğle: 13:11

İkindi: 16:44

Akşam:19:27

Yatsı:20:56


Bugün doğan çocuklara isimler:

Kız: Aslı

Erkek : İstemi Yabgu

7 Eylül 2009 Pazartesi



Hayatlarımıza edilen müdahalelerden kurtuluruz belki sanıp kendimizi kendimizden bile tecrit edip, kapatmıştık hücreye... Ama hücrelerimiz bile alışmıştı bu kargaşaya, bu antisistematik sisteme... Mitokondriler oksijenin yanında yargısız infazları üretir.... Kromoplastlar kırmızı renkten çok karalamaları, gri bulutları tercih eder oldu.... Lizozomun salgıladığı yegane şey de önyargılar tabi..


Böyle bir durumda melankolilerimizi kısa kesmekten başka çaremiz yoktu ve bizde geri döndük..






5 Eylül 2009 Cumartesi


bir insan düşün;

2 ile topla 3 ile çarp 5 çıkar...

Sonra o insan sabah dershanesine giderken çantasını açık unutsun... Dershanenin kapısına gelince farketsin.Yine İstanbul halkına sabah sabah neşe kaynağı olmuşumdur, belkide bana acımışlardır... Kim bilir kaç kişi gördü leann.. Diye düşünsün dursun tüm gün...

Ardından koca günü bitirip evine dönecek olsun, çıksın dersanesinden yürümeye başlasın..... Bayaa bi yürüdükten sonra sadece beyaz tişörtünü hatırladığı bir çocuk, karşısından gelirken yüzüne bakarak birşeyler söylesin... Çocuğun tam ne dediğini anlamlandıramadığı milisaniyeler içinde, yine kim ne laf attı diye düşünürken... Çocuğun aslında " Çantan açık" dediğini idrak etsin.. Çantasına dönsün , ve yine o sabah ki manzara....


Bu ne yazgı ya rabbim..