23 Şubat 2010 Salı


hala eve gelmeden önce sakız çiğneme aşamasındayım..
Ne acı dimi?

Şu aralar çok arabesk'im...Biliyorum arabesk bi müzik türü hatta arap kökünden türüyo falann.. Ama anladın sen beni.. Hem metalde ameruganın ve diyer gavur ülkelerinin arabeskiymişş(klişes in muhabbets of turkish teenagers)

Her yerde rastlayabileceğiniz bir insan olma özelliğine sahip zamane insanı gururla sunar...

(sanırım bu klişede doğruluk payı var, ozzy'nin bakışlara bakın. müslüm baba sevindirik kalmış yanında.)

16 Şubat 2010 Salı

Alnımda yazan yazı, dikiz aynasından bakanlar anlasın diye
ters yazılmış
İlk bakışta anlaşılmaz bu yüzden
Sırtını dönen bana farkeder ki malmışım.
"İyane" ya çok mu zor ki tersten okuması?

14 Şubat 2010 Pazar

Moulin Rouge......

this story is about truth, beauty, freedom, but above all...love!

Masal lan bu bildiğin masal... Müzikler, renkler, ambiyans...Çok etkileyici..
Ailenizin Atilla Dorsay'ı olmaya niyetli değilim ama hoş film işte. İzleyin ilk fırsatta.
But, ben gibi 14 şubat'ı seçmeyin izlemek için. Tüm gün, aşkmı hebele hübele, sevgili dedi pufffkdfldsksk hhhhaahaha. diye gezinip ,akşam eve gelip bu filmi izleyince bi duygu kumkuması oluştu. NE hissetcem bilemedim.. Tabi Ewan Mcgregor'a dair gayet net hislerim de vardı.

O zaman biraz teen spirit kokalım;

ooh inside my heart is breaking
my makeup may be flaking
but my smile still stays on....