3 Eylül 2012 Pazartesi

The cloud must be gone



Vaktimiz az, travmalarımız çok. Bugün en onulmaz dertlerden dert ürettim kendime. Evde hiç bir şey yapamıyorum, sıfır üretkenlik. Bazı mekanlar öyledir ya anca vakit geçirirsiniz, manasız işlerle. Sanki her an buradan gidecekmişim gibi geliyor. Gideceğim de zaten ama ben her yerden gidiyorum, göçebe gibi yaşıyorum. Diğer her yerde zihinsel olarak üretebiliyorum ama burada... Durum karışık, bir çok tarafı var. Ailemle yaşadığım ev, belki öz güven eksikliğim peydah oluyor bu evde, kendimi işe yaramaz hissediyorum.

Durdum durdum, kendimden bahsetmeye başladım. Aylarca bakmadıktan sonra yüzüne, blog ben seni insan yerine koydum. Blog barış benimle. Çok yalnızım be blog!