17 Temmuz 2009 Cuma

Yaz gelir hoş gelir....


Bugün Yazın yapılması gereken ve başka mevsimde yapılamayan işlere değineceğim... Gerçi şehir yaşamının sosyolojik bir etkisi olarak azalsalarda hala nesilleri tükenmeyen...Biryerlerde yapılan ve yapılmaya devam edecek işler mevcut.. İşte onlardan bir kısmısı;


*Halı yıkamak: Yaz mevsiminde yapılması mecbur bir iştir kendisi... Her ne kadar yıkama şirketleri kapınızdan alıp,yıkayıp,hoop kapınıza bıraksada kendi yaptığının zevki bambaşka olsa gerek... Ne zaman yol kenarından akan köpüklü su görsem, halı üstünde zevkle çırpınan su içinde kalmış ama kliplerde araba yıkayan kızlar kadar seksi olmayan kadını düşünür ve oradan umarsızca uzaklaşırım....


*Reçel yapmak: Kışın kahvaltıda ehehe bunu ananem yapmış çok güzel ooh mis demesi ne rahat.. Ama o işin perde arkasında neler dönüyor bundan haberiniz var mı?... Meyveleri alacaksın, yıkayacaksın, doğrayacaksın ve devamını bilmiyorum...:D pişiyo faLAN işte...


*Sebze kurutmak: Kimisi sever kimisi sevmez ama yazdan kurutulmuş biber,patlıcan, zart zurt kışın kıymete biner.... En azından bizim evde öyle olmakta...


*Boya yapmak: Kışın boyanın kolay kurumaması sebebiyle, boya badana işleri genelde yaz aylarına bırakılır... Bu eylemin icra edilmesi esnasında Ankaradan abin bile gelse eve bayram havasını getiremez, curcuna evin iliklerine işlemiştir..


*Yün yıkamak: Bu işin yapılışına bizzat şahit olmadım ama İstanbul'un nice kenar semtlerinde oraya buraya asılı yünleri görmek vasıtasıyla dolaylı bir tanışıklığımız vardır bu eylemcikle... Yapana kolay gelsin...


3 yorum:

BnYmN dedi ki...

=)

yün yıkamak, halı yıkamak, sebze kurutmak, reçel yapmak bunlara şahit olmuştum bi zamanlar...

bizim zamanımızda böyle miydi ya...

duyguözbağcı dedi ki...

=) eski çamlar bardak oldu... veya geçmişe mazi derler gibi gayet realist cümleler kurasım geldi ...

Adsız dedi ki...

Halı ve boyaya çok aşhit oldum. Hatta yıkayan ve boyayan taraflardan oldum :)